KANSER ve BAL

on Pazar, 09 Ağustos 2015. Posted in Apiterapi, Bal Haberleri, Bilimsel Makaleler

KANSER ve BAL

KANSER ve BAL

 

Kurani kerim’de şifa özelliğinden birkaç bölümde bahsedilen bu mucizevi ilahi gıda adeta bir şifa deposudur, el bette hakiki ise. İbn-i sina, bal için : “yiyeceklerin yiyeceği, içeceklerin içeceği ve ilaçların ilacı bal” der. Bal, binlerce yıldır birçok hastalığın tedavisinde yardımcı olarak kullanılmış ve şekerden çok daha öte olduğu tüm antik tıp sistemleri tarafından fark edilmiş bir ilaç-besin dir. Bal Roma farmakopisinde bir ilaç-besin olarak yer alır. Apiterapi adı verilen bal ve arı ürünleriyle tedavi ise çin tıbbında özel bir yere sahiptir. Shen nong, 2000 yıl önce yazdığı kitabında “apiterapi” den övgüyle bahseder. Ms 992 de ise Song hanedanlığı zamanında yazılan “azizlerin reçeteleri” adlı kitapta, yaşlanmayı geciktiren reçetelerde bal ve arı ürünlerine yer verilmiştir. Plato’nun sağlıklı beslenme reçetelerinde de bala çok önem verdiği dikkat çekmektedir. Sümerlere ait tabletlerde de balın tedavi amaçlı kullanıldığı açıkça görülmektedir. Apiterapi’nin modern tıbba adım atmasını ise 1800 lerin sonunda Avustralyalı doktor phillip terc sağlamış.

 

BİR TATLI KAŞIĞI BAL TÜM GÜN KORUYOR

 

Son dönemde “basit şeker” muamelesi gördüğüne üzüntü ile şahit olduğum balda, yapılan bilimsel çalışmalarda, 200 e yakın önemli besin öğesi, enzim, mineral ve antioksidan fitokimyasallar tespit edildi. Bir tatlı kaşığı balda, tüm vucudunuzu bir gün boyunca koruyabilecek miktarda kuvvetli antioksidanlar, fenolik bileşikler ve farklı flavonoidler mevcut. Bal, içerdiği bu flavonoid maddelere bağlı olarak antioksidan, yangı ve iltihap giderici, mikrop öldürücü ve kanser savaşçısı maddeler içeriyor.

 

BAĞIŞIKLIĞI GÜÇLENDİRİYOR

 

2011’de kanıta dayalı tamamlayıcı ve alternatif tıp adlı bilimsel yayında yer verilen bir çalışmada balın, vücut bağşıklığını güçlendirici ve kanser karşıtı etkileri gösterildi. Giderek artan sayıda bilimsel veri, eskiden bilinenin tersine balın, şeker, obezite, hipertansiyon ve kalp damar hastalıklarında kullanımının faydalarını destekliyor. Elbette hakiki bal ve elbette makul dozlarda!

 

HAP BESİN: ARI POLENİ

 

Hipokrat 2500 yıl önce arı poleni için “iyileştirici” sıfatını kullanmış. Besin değeri açısından oldukça konsantre içeriğe sahip olan bu besin takviyesi, iyi bir benzetmeyle tam bir “hap besin”. Kadim çin ve mısır yazıtlarında adı geçen  bu doğa harikası besin için Fransız tip profesörü Dr. Robert tocguet, “yüzyıl dinç yaşamak” adlı kitabında “ polen harika besinlerin en üstünüdür” diyor.

 

Arı poleni kanser hastalarına birçok ayrı yoldan yardımcı olabilecek doğal bir destektir. Hem bağışıklık sistemini güçlendiriyor hemde kan yapımının artmasına yardımcı oluyor. Özellikle klasik tıbbi tedaviler ve kemoterapi ile bağışıklık sistemi zayıflamış ve kan yapımı baskılanmış hastalar için bu özellikle önemli. Saygın bir tamamlayıcı ve alternatif tıp dergisinde yer verilen Japonya kaynaklı bir bilimsel çalışmada; arı poleninin kanser hücrelerinin kendilerine yeni kan damarı inşa etmelerini engelleyen maddeler bulunduğu saptandı. Patolojide buna tümor anjiyogenezisi” adı verilir ve kanser kitlelerinin büyüyebilmesi için elzemdir. Bu durum yavaşlatıldığında kanser büyümesi de yavaşlatılmış olur. Arı poleninin kanser hücreleri üzerindeki doğrudan etkilerinin inceleyen bilimsel çalışmalar mevcuttur.

 

Arı poleni zannedildiği gibi alerjik potansiyeli yüksek bir madde değildir. Aksine çin tıbbında alerjik rahatsızlıkların tedavisinde kullanılmıştır. Alerjik olan arı kovanından alınan arı poleni değil, havada uçuşan çiçek ve ağaç polenleridir. Gıda alerji ve intoleransı testlerinde bala karşı alerjiniz varsa o zaman arı poleninden de uzak durmanız gerekiyor.

 

PROPOLİS

 

Propolis çok eski bir ilaç-besin. Tıp tarihindeki kullanımı MÖ 350 lere yani antik yunanlı filozof Aristo dönemine kadar uzanıyor. Yunanlıların propolisi yaraların iyileşmesinde ve apse tedavisinde kullandıkları kayıtlarda mevcuttur. Kanser tedavisinde ise ilk kez Asurlular kullanmıştır. Son yıllarda yapılan birçok bilimsel çalışma sonucu da bu tarihi verileri destekleyince gözler tekrar propolise çevrildi. Fitoterapi adlı dergide 2002de yayınlanan İtalya kaynaklı bir makalenin başlığı durumu çok iyi özetliyor; “propolis eski zamanların ilacı modern tıpta kullanılıyor”. 

 

Propolis bir arı ürünü. Arının petekleri onarmak için ağaç ağaç gezip topladıkları reçinelerden oluşuyor. Arılar bu ürünü kovanlarına merhem olması için topluyorlar yani. Bilimsel çalışmalar bu maddenin kanser hastalarınada merhem olabileceğini gösteriyor. Propoliste 300 den fazla bileşik bulunduğu yapılan araştırmalarla tespit edildi. Bunların arasında mikrop öldürücü maddelerde var, kanser savaşçısı olanlarda.

 

Profesyonel bir takviye olan propolisin, birçok gelişmiş ülkenin eczanelerinde damla, ampul, ve kapsül formları bulunuyor. Hangi formlarda hangi dozunun sizin için uygun olduğunu belirlemek ise uzman bir hekim tarafından yapılmalı. Arı propolisi kanser hastalarının mutlaka onkoluğuna haber evererek kullanması gereken profesyönel bir destektir.