Doğanın insanlığa armağanı: Anzer balı
Rize’nin Anzer yaylasında arıların 400’den fazla çiçeği dolaşarak öz suyunu toplaması ve bal haline getirmesiyle elde edilen mucizevi Anzer balı altın değerinde. Çiçek balları arasında en iyisi olarak bilinen Anzer balının, düşük glikoz oranı, kokusu ve aromatik tadıyla eşi benzeri yok.
Rize’nin Anzer yaylası dünyada emsali bulunmayan kır çiçeklerinden oluşan bir bitki örtüsüne sahip. İngiliz ve Alman botanikçilerin yaptığı araştırmalarda 450 – 500 çeşit çiçeğin tespit edildiği bölgede, sadece Anzer’de yetişen 60 – 70 endemik çiçek çeşidi bulunuyor. Üç mevsimin çiçek polenini aynı kovanda bulabiliyorsunuz. İşte bu bal sadece Anzer’de yetişen her derde deva Anzer balı.
Azeri Türkçe’sinde Anzer, bal anlamına geliyor. Osmanlı Sarayı’na bal gönderen Rize Anzer yaylası, aromatik balıyla o tarihlerde ünlenmiş. Bu balın asıl özelliği 400’den fazla çiçek türünün polenlerinin arılar tarafından bal haline getirilmesi. Klasik ballardan daha düşük glikoz ve rutubet oranına sahip olduğu için koku ve tat kalitesi bakımından çok farklı bir kulvarda. Neredeyse altın değerinde olan Anzer balı bu özellikleri nedeniyle sınırlı miktarda toplanabiliyor. Çok kuvvetli olduğu için de, diğer ballardan farklı olarak önerilen miktarda tüketilmesi gerekiyor.
450 gramlık saf balı ele edebilmek için yaklaşık 17.000 balarısının 10 milyon çiçeği ziyaret etmesi gerekiyor. Arının yiyecek aramak için ihtiyaç duyduğu ortalama bir gezinti yaklaşık olarak 500 çiçek ziyaretini gerektiriyor ve 25 dakika sürüyor. Bu yüzden 450 gram saf bal elde etmek için arıların 7000 saat çalışmaları gerekiyor. Ve bu kadar zahmetle elde edilen balı, arılar ihtiyaçlarından kat kat fazla üretiyorlar. Bal gerçekten Tanrı’nın insanlığa bir armağanı.
- Tags: anzer balı, anzer balının faydaları, bal, doğa